bozyaka hukuk logo
HAZİRAN 2025 HUKUKİ GELİŞMELER BÜLTENİ

Aylık Bültenler

HAZİRAN 2025 HUKUKİ GELİŞMELER BÜLTENİ

BOZYAKA HUKUK BÜROSU

2025 HAZİRAN AYI BÜLTENİ

 

Bozyaka Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimizin ve danışanlarımızın güncel hukuki gelişmelerden haberdar olmasını sağlamak ve iletişimimizi güçlendirmek amacıyla her ay hukuk dünyasındaki önemli gelişmeleri derlediğimiz bültenleri sizlerle paylaşıyoruz.

İş hukuku, ticaret hukuku, vergi hukuku, kişisel verilerin korunması, gayrimenkul hukuku ve ceza hukuku başta olmak üzere hukukun farklı alanlarında 2025 Haziran ayı boyunca gerçekleşen önemli mevzuat değişiklikleri, yargı kararları ve dünyadan hukuki haberleri aşağıda bulabilirsiniz.

Keyifli okumalar dileriz.

 

A)   HUKUKİ GELİŞMELER

 

1.     “10. Yargı Paketi” Yürürlüğe Girdi – Birçok Kanunda Değişiklik:

4 Haziran 2025 tarihinde 7550 sayılı Kanun Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu kapsamlı yargı paketi, başta Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, Türk Ceza Kanunu, Noterlik Kanunu, İdari Yargılama Usulü Kanunu ve Milletlerarası Özel Hukuk Kanunu olmak üzere çeşitli yasalarda önemli değişiklikler yaptı.

Yapılan değişiklikler uyarınca, denetimli serbestlik uygulamasından yararlanacak hükümlülerin beş günden az olmamak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken sürenin en az onda birini cezaevinde geçirmesi şartı getirildi. Ayrıca ikinci kez suç işleyen mükerrir hükümlüler lehine, koşullu salıvermeye hak kazanabilecekleri süreler kısmen azaltıldı.

Diğer dikkat çekici düzenlemeler arasında noterlere ilişkin disiplin hükümlerindeki değişiklikler bulunmaktadır. Yeni yargı paketiyle, infaz sistemi ve çeşitli ceza adaleti süreçlerinde daha adil ve öngörülebilir bir uygulama amaçlanmıştır.

 

2.     Rekabet Kurumu’ndan Google’a Soruşturma ve İdari Para Cezası: Rekabet Kurulu, Google’ın çevrim içi reklamcılık alanındaki faaliyetlerini mercek altına aldı.

Yapılan ön inceleme sonucunda Google’ın “Performance Max (PMAX)” adı verilen reklam hizmeti aracılığıyla arama motoru reklamlarındaki pazar gücünü diğer çevrim içi reklam alanlarına aktarmak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 6. maddesini ihlal edip etmediğinin araştırılması için 12 Haziran 2025 tarihinde Google hakkında soruşturma açılmasına karar verildi.

Öte yandan Rekabet Kurumu, Google’ın daha önceki bir kararına uymadığını tespit ederek 26 Haziran 2025 tarihli kararıyla Google’a 355 milyon TL idari para cezası verdi. Bu ceza, Google’ın 2021’de arama sonuçlarında kendi konaklama ve alışveriş karşılaştırma hizmetlerini rakiplerine göre avantajlı gösterdiğine dair karar sonrası, getirilmiş yükümlülükleri tam olarak yerine getirmemesi nedeniyle uygulandı.

Kurum, Google’a 6 ay içinde yerel arama ve fiyat karşılaştırma hizmetlerinde kendi servislerini rakiplerine üstün kılmayacak şekilde gerekli düzenlemeleri yapma yükümlülüğü de getirdi. Rekabet Kurumu’nun bu adımları, dijital piyasalarda rekabetin korunmasına yönelik kararlılığını ortaya koymaktadır.

 

 

3.     Web Sitesi ve Mobil Uygulamalarda Erişilebilirlik için Yeni Düzenleme:

21 Haziran 2025 tarihli Resmî Gazete’de “Web Siteleri ve Mobil Uygulamaların Erişilebilirliği ile İlgili 2025/10 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi” yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu genelge ile kamudaki ve özel sektördeki internet sitelerinin ve mobil uygulamaların engelli bireyler için erişilebilirliğinin artırılması hedeflenmektedir. Genelge, dijital platformların görme, işitme veya fiziksel engeli bulunan kullanıcılar tarafından da etkin şekilde kullanılabilmesini sağlamak üzere teknik standartların belirlenmesini ve gerekli önlemlerin alınmasını öngörmektedir. Böylece, ülkemizde dijital hizmetlere herkesin eşit erişimi konusunda önemli bir adım atılmış oldu.

 

B)    ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI

 

Haziran 2025’te Anayasa Mahkemesi tarafından verilen ve Resmî Gazete’de yayımlanan önemli kararlar aşağıda özetlenmiştir:

1.     Aday Memurun “Hal ve Hareket” Gerekçesiyle İlişiğinin Kesilmesi Kuralı İptal Edildi:

Anayasa Mahkemesi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 56. maddesinde yer alan ve aday memurların, adaylık süresi içinde “hal ve hareketlerinin memuriyetle bağdaşmayacak durumda olduğunun tespiti” halinde ilişiklerinin kesilmesini öngören ibareyi Anayasa’ya aykırı bularak iptal etti. Mahkeme, disiplin cezası niteliği taşıyan bu ölçüsüz yaptırımın hangi somut davranışları kapsadığının kanun metninde belirsiz olduğunu ve idareye geniş takdir yetkisi tanıdığını belirtti. İptal kararının gerekçesinde, kanunilik ve öngörülebilirlik ilkelerinin ihlal edildiği, temel hakları sınırlayan kuralların keyfiliğe izin vermeyecek açıklık ve kesinlikte olması gerektiği vurgulandı. Yüksek Mahkeme, oluşabilecek hukuki boşluğun doldurulabilmesi amacıyla iptal hükmünün Resmî Gazete’de yayın tarihinden 9 ay sonra yürürlüğe girmesine karar verdi.

https://normkararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/ND/2025/99

 

2.     İdari Yargıda Temyiz Yasağını Öngören Kural Anayasa’ya Aykırı Bulundu:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 6. fıkrası uyarınca, bazı istinaf kararlarına karşı Danıştay’da temyize gidilemeyeceğine dair kural incelendi. Anayasa Mahkemesi, bölge idare mahkemesinin bir davada ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden esas hakkında hüküm kurduğu ve kararın kesin olduğu hallerde temyiz yolunu kapatan düzenlemenin, mahkemeye erişim hakkını ihlal ettiğine hükmetti. 26 Haziran 2025 tarihli kararla İYUK m.45/6 hükmü, istinaf başvurusunun kısmen veya tamamen kabulü sonucunda verilen kararlara yönelik temyiz yasağı bakımından iptal edildi. Yüksek Mahkeme, istinaf merciinin ilk derece mahkemesinin kararını tamamen ortadan kaldırıp yeni bir karar verdiği durumlarda, bu karara karşı temyize gidilememesinin adil yargılanma hakkı kapsamındaki hukuki denetim talep etme hakkına orantısız bir sınırlama getirdiğini belirtti. İptal kararı, gerekçeli kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından 9 ay sonra yürürlüğe girecek şekilde hüküm altına alındı.

 

https://normkararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/Dosyalar/Kararlar/KararPDF/2025-83-nrm.pdf

 

 

C)    KİŞİSEL VERİLERE İLİŞKİN GÜNDEM

 

1.     KVKK’dan SMS Doğrulama Kodlarıyla Açık Rıza Alınmasına İlişkin İlke Kararı:

Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK), e-ticaret ve dijital hizmetlerde sıkça uygulanan “cep telefonuna SMS ile doğrulama kodu gönderilmesi” yöntemi konusunda önemli bir İlke Kararı aldı.

26 Haziran 2025’te Resmî Gazete’de yayımlanan karara göre, ürün veya hizmet sunumu sırasında ödeme yapma, üyelik oluşturma, kayıt açma gibi işlemler için kullanıcının telefonuna doğrulama kodu gönderilmesi uygulaması incelendi. KVKK’ya iletilen çok sayıda şikâyette, bazı şirketlerin bu SMS doğrulama sürecini ticari elektronik ileti izni ve kişisel verilerin işlenmesine açık rıza almak için kullandığı; doğrulama kodunu giren kişilerin farkında olmadan reklam iletilerine onay vermiş sayıldığı belirtildi. Kurum, yaptığı değerlendirme sonucunda bu tür örtülü rıza alma uygulamalarının hukuka aykırı olduğuna karar verdi.

İlke Kararı uyarınca, artık şirketler tek bir SMS ile birden fazla onay/rıza işlemini bir arada gerçekleştiremeyecek, örneğin tek bir doğrulama kodu SMS’i ile hem üyelik onayı hem kişisel veri işleme izni hem de ticari ileti izni aynı anda alınamayacak. Kullanıcılara gönderilen kodun amacının açıkça belirtilmesi ve hangi onayların verileceğinin anlaşılır şekilde açıklanması zorunlu olacak; ürün/hizmet sunumunun tamamlanması için açık rıza verme şartı dayatılamayacak ve pazarlama izni gibi onaylar işlemler bittikten sonra talep edilecek.

Kişisel Verileri Korunma Kurulu, bu kurallara uymayan veri sorumluları hakkında 6698 sayılı Kanun’un 18. maddesi uyarınca idari yaptırım uygulanabileceğini duyurdu. Bu karar, e-ticaret işlemlerinde kullanıcıların kişisel verilerinin korunması ve ticari mesaj izinlerinin adil bir şekilde alınması konusunda önemli bir boşluğu doldurmuştur.

 

https://www.kvkk.gov.tr/Icerik/8338/2025-1072

 

2.     Dünyadan Kişisel Veri Koruma Gelişmeleri:

Haziran 2025, küresel ölçekte kişisel verilerin korunması alanında kayda değer gelişmelere sahne oldu. Birleşik Krallık, parlamentosundan geçirdiği Verilerin Kullanımı ve Erişimi Yasası 2025 (Data (Use and Access) Act) ile kendi veri koruma rejiminde kapsamlı reformlara imza attı. Bu yeni yasa, UK GDPR ve 2018 Veri Koruma Yasası’nda değişiklikler yaparak idari para cezalarını artırmak, çerez uygulamalarını güncellemek, otomatik karar alma süreçlerine şeffaflık getirmek ve yapay zekâ alanında ek yükümlülükler getirmek gibi yenilikler içeriyor.

Öte yandan Avrupa Birliği, Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) kapsamında sınır ötesi uygulamaların daha hızlı denetlenmesi amacıyla önemli bir adım attı. Haziran ayında AB kurumları, büyük teknoloji şirketlerine ilişkin veri ihlali soruşturmalarını hızlandırmak üzere sınır ötesi GDPR uygulamasını kolaylaştıracak bir düzenleme üzerinde ön anlaşmaya vardı. Bu adım ile özellikle BigTech şirketlerine dair uzun süren soruşturma ve yaptırım süreçlerinin kısaltılması hedefleniyor.

Avrupa’daki veri koruma otoriteleri, yıl içinde önemli yaptırımları da hayata geçirdi. Örneğin, Almanya’da telekom sektörüyle ilgili yürütülen bir soruşturma sonucunda Vodafone şirketine toplam 45 milyon € tutarında rekor para cezası verildiği kamuoyuna yansıdı. İngiltere’de ise ICO (Bilgi Komisyonu Ofisi), genetik test hizmeti sunan 23andMe şirketine yeterli veri güvenliği önlemlerini almayarak kullanıcıların genetik verilerini koruyamadığı gerekçesiyle 2,31 milyon £ tutarında ceza uyguladı. Tüm bu gelişmeler, uluslararası alanda veri koruma düzenlemelerinin giderek sıkılaştığını ve hem kamu otoritelerinin hem de özel sektörün, bireylerin mahremiyetine yönelik daha güçlü adımlar attığını göstermektedir.

 

D)   DÜNYADAN HUKUKSAL HABERLER

 

1.     Yüksek Denizler Antlaşmasında İlerlemenin Son Aşaması:

Dünyanın denizlerinin korunması adına tarihi önem taşıyan “Yüksek Denizler Antlaşması” (High Seas Treaty) 2023 yılında BM’de kabul edilmiş ve imzaya açılmıştı. 9-13 Haziran 2025 tarihlerinde Fransa’nın Nice kentinde düzenlenen 3. Birleşmiş Milletler Okyanus Konferansı sırasında bu antlaşmanın yürürlüğe girmesi için gereken onay sürecinde büyük bir ivme kazanıldı. Sadece konferans haftasında 19 ülke antlaşmayı onaylayarak taraf oldu ve toplam onaylayan ülke sayısı 50’ye yükseldi. Antlaşmanın yürürlüğe girmesi için gereken eşik olan 60 onaya yaklaşılmış olması, uluslararası toplumun açık denizlerin biyolojik çeşitliliğini koruma konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor. Yüksek Denizler Antlaşması, ulusal yetki alanları dışında kalan okyanus bölgelerinde deniz koruma alanları oluşturulması ve çevresel etki değerlendirmeleri yapılması gibi mekanizmalar getirerek okyanuslardaki yaşamın sürdürülebilirliğini sağlamayı amaçlıyor. Nice konferansında kabul edilen bildiride de ülkeler, deniz ekosistemlerini korumak, deniz kirliliğini azaltmak ve açık denizlerde işbirliğini artırmak yönünde taahhütlerini yinelediler.

 

2.     ILO’da Tarihi Kararlar – Platform Çalışanları ve Biyolojik Tehditler:

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 1-13 Haziran 2025 tarihleri arasında Cenevre’de düzenlenen 113. Uluslararası Çalışma Konferansı’nda küresel çalışma hayatını etkileyen kritik kararlar aldı. Özellikle günümüzün dijital ekonomi trendlerine yanıt olarak, konferansta “platform ekonomisinde insana yakışır iş” konusunda bağlayıcı uluslararası standartlar oluşturulması kararlaştırıldı. ILO, 2026 yılında kabul edilmek üzere “platform işçilerine dair bir Sözleşme ve Tavsiye Kararı” hazırlık sürecini başlatma kararı aldı. Bu yeni sözleşme, dünya genelinde milyonlarca gig ekonomisi çalışanının iş güvencesi, sosyal koruma ve temel haklarının güvence altına alınmasını hedefliyor.

Konferansta alınan bir diğer önemli karar ise, çalışma hayatında bulaşıcı hastalıklar ve biyolojik risklere karşı koruma sağlamak amacıyla yeni bir “Biyolojik Tehlikeler Sözleşmesi”nin kabul edilmesi oldu. COVID-19 pandemisinin de deneyimleriyle hazırlanan bu sözleşme, virüsler, bakteriler ve benzeri biyolojik risklere maruz kalan çalışanların korunması için işverenlerin alması gereken önlemleri ve devletlerin denetim yükümlülüklerini düzenliyor. Bu kapsamda önleyici tedbirler, işyeri denetimleri, sağlık hizmetlerine erişim, hastalık halinde tazminat gibi konularda ilk kez küresel standartlar belirlendi.

Ayrıca, ILO konferansında Myanmar’daki cunta rejiminin sendikal hak ihlallerine karşı ILO Anayasası’nın 33. maddesi uyarınca nadir bir karar alınarak üye devletlere Myanmar’daki askeri yönetimi destekleyebilecek her türlü işlem ve işbirliğini gözden geçirme çağrısı yapıldı. Filistin ise konferansta ILO’ya “gözlemci devlet” statüsüyle kabul edildi; böylece Filistinli işçi ve işveren temsilcilerinin ILO çalışmalarına katılımı kurumsal olarak tanınmış oldu. Uluslararası Çalışma Konferansı’nın bu yıl aldığı kararlar, çalışma hayatında sosyal adalet ve dayanışmayı güçlendirecek tarihi adımlar olarak değerlendirilmektedir.

 

3.     AİHM’den Kıbrıs ile İlgili Emsal Niteliğinde Karar:

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 10 Haziran 2025 tarihinde açıkladığı “K.V. Mediterranean Tours Limited / Türkiye” davasında Kuzey Kıbrıs’taki mülkiyet mekanizmasına ilişkin önemli bir tespitte bulundu. AİHM, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) 2005 yılında kurulmuş olan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkinliğini bir kez daha teyit etti. Kararda, Komisyon’un KKTC’deki mülkiyet ihtilaflarını çözmedeki kararlılıkla çalışmalarını sürdürdüğüne ve başvuran yabancılar için etkili bir iç hukuk yolu oluşturduğuna vurgu yapıldı. Bu karar, özellikle Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin KKTC’de taşınmaz edinen üçüncü ülke vatandaşlarına karşı uyguladığı cezai yaptırımlara karşı AİHM’den gelen kritik bir cevap olarak değerlendirildi. Nitekim Türk Dışişleri Bakanlığı kararın, KKTC’deki yasal mülkiyet rejimi çerçevesinde faaliyet gösteren kişilere yönelik “siyasi saikli tutuklamalara” karşı ders niteliğinde olduğunu ifade etti. AİHM’in bu kararı, Kıbrıs meselesinde mülkiyet boyutuyla uluslararası hukukun yaklaşımını ortaya koyması ve KKTC’nin iç hukuk yollarının geçerliliğini teyit etmesi bakımından emsal teşkil etmektedir.

 

Saygılarımızla.

 

BOZYAKA HUKUK BÜROSU

Manisa / Türkiye